top of page

İskandinav Dekorasyonunu Kendi Evime Nasıl Uyarlarım?

İskandinav dekorasyonu hepimizin kendi evinde uygulamaya çalıştığı bir trend haline geldi. İskandinav evi diyince aklımıza gelen soft renkler, minimalist koltuklar, sade ve şık mobilyalar, naturel objeler...


İsveç'te hem şu bildiğiniz kırmızı ahşap evlerde hem de modern ve IKEA tarzı bir Stockholm apartman dairesinde yaşayan biri olarak tüm detayları sizlerle paylaşmak istiyorum!

İsveç'teki evlerin tarzını üçe ayırabiliriz: Modern - Kasaba - Artsy. Bir sonraki blog yazısında aralarındaki farklardan bahsedeceğim, bu yazıda ise hepsinin ortak noktalarına değinmek istiyorum.


İpucu #1 - Doğal Dokular


80%'i ormanlarla kaplı bir ülke olduğundan AHŞAP AHŞAP VE daha çok AHŞAP kullanıldığını söyleyebiliriz. Bu iç dekorasyonda sıcak bir atmosfer sağlamak için, veya fonksiyonel amaçlarla olabilir.


Bunun dışında, kilden veya seramikten yapılmış ve doğada bulunan tonlarla boyanmış vazolar ve objeler, genelde doğamıza aykırı iş hayatlarımızdan eve geldiğimizde bizi özümüze döndürecek hislerle bizi karşılamak için sıkça kullanılıyor.


Tümünde amaç bizim "grounding" bir ev deneyimi yaşamamız, yani özümüzle (doğayla) bağlantımızı devam ettirme odaklı diye de yorumlayabiliriz.


İpucu #2 - Dağınıklık Önleyici Pratiklik


Her ev dağılır, ve Pinterest'te gördüğümüz tertemiz derli toplu evleri her gün sürdürmek herkes için zordur, bence bir kere bu konuda hepimizin içi rahat olmalı. Önemli olan, bunu İskandinav tarzı veya İskandinav mimarisi dediğimizde aklımıza gelen o boş ve ferah atmosferi yakalayacağımız çözümlerin neler olduğunu öğrenmek.


Bir sürü dolap ve saklama odası (kiler)! İlk İsveç'e gittiğimde, ortalama bir evde bulunan ve bir büyük dolap boyutundaki odaların sıklığına şaşırmıştım. Örneğin Uppsala'daki evimizde tam tamına 4 tane bu küçük odalardan vardı. Ek olarak, Bursa'daki aile evimle kıyasladığımda, depolama çözümlerinde sınıfta kaldığımızı düşünüyorum. Bu yüzden evler dağınık veya "dolu" gibi hissettiriyor. Çözüm mü?


  • Sonradan eklenebilen duvar rafları satın almak ve kutularla veya kutusuz bu rafları kullanmak

  • Görünmez alanları çekmeceler ve kapaklı dolaplarla değerlendirmek, kategorilere göre depolama yapmak daha düzenli evde bir seviye atlatacaktır (merdiven altları, çamaşır makinasının üzeri ve yanı, pencelerin altında kalorifer yoksa ve alan mevcutsa bu kısımlar vb.)

  • Alçıdan bir duvar ve bu duvarda gömme raflar oluşturulabilir

  • Kullanılmayan Alaturka tuvaletleri tamamen kaldırarak ya çamaşır odası ya da depolama odası (kiler yapmak)

  • Hazır dolaplardan ziyade odadaki tüm boş alanınızı değerlendirebileceğiniz, ölçü alınarak yapılmış dümdüz dolap çözümlerini tercih etmek

  • Bolca kutu kullanmak (IKEA'da gördüğünüz plastik veya hasır saklama kutularından tutun, boş dondurma kutularına kadar nasıl rahat ederseniz)

Bu çözümler çok basit gözükse de "İskandinav" gözüken o ferah ve minimalist evler için gerçekten çook önemli bir adım.


"İskandinav tasarımı sadeliğe, işlevselliğe ve doğayla güçlü bir bağa değer veren bir felsefedir. Kaliteye, sürdürülebilir mobilyalara ve minimalist estetiğe verdiği önem onu dünya çapında popüler hale getirdi." – Bir Tasarımcı

İpucu #3 - Az eşya çok iş


İskandinav tarzı evler havadan dolayı geleneksel olarak hep küçükmüş, bu nedenle tasarımda verimli depolama ve "daha az, daha çok demektir" yaklaşımı ön planda olmuş.


Yani, az sayede dekoratif parça: aynalar, vazolar, saatler, çerçeveler, tablolar aklınıza gelen her türlü objenin minimum sayıda tutulması istediğiniz etkiyi vermenin ilk adımı olabilir.


Eşyalarınızı azaltmaya giderseniz, bunları platformlarda satabilir veya dostlarınızla kendi içinizde bir "hediye kermesi veya eşya değiş tokuşu" organize edebilirsiniz.




Bir sonraki blog yazımızda görüşmek üzere, mağazamıza göz gezdirmeyi unutmayın!


Öpücükler,

Müge

0 yorum

Comments


bottom of page